10 Aralık 2010 Cuma

MisCukkas

Uzun zamandır şu kalemi-- Amaaan, klavyeyi bir şeyler karalamak için almadım elime. Baktım ki beni çok etkileyen Misfits diye bir dizi var, artık şu klavyeyi biraz hayırlı işler için kullanmaya başlayıp, şu diziden biraz bahsedeyim dedim.

Böyle beş tane genç işledikleri ufak suçlardan toplum hizmeti yapmakla cezalandırırlar. Bir gün, garip bir fırtına bunları çalıştıkları esnada yakalar ve hepsi o günün ardından özel güçlere sahip olurlar. Bu yazdıklarım ilk başta Heroes'un saçma versiyonu gibi görünebilir ama kesinlikle öyle değil. Açıklayayım:

Bu karakterler gençler, yeri gelince düşüncesiz, yeri gelince baskın çıkan duygularını örtmesini bilmeyen huysuz gençler. Böyle tiplerin özel güçler kazandıkları zaman neler yapabileceğini düşünün - Misfits de tam bu noktada devreye giriyor ve neler olduğunu anlatıyor... Hayır, öyle bir şey de yapmıyor! Hatta belli bir süre "Bunlar neden güç kazandılar la? Bir şey olduğu yok..." diye düşünmeme yol açan bir hadise bu. Dizi zaman zaman bu özel güçler üzerine yoğunlaşıyor, yani aslında sorun yok. Ama diğer bir yandan bu ekibin hayatını değiştiren ve daha önce tahmin edemeyecekleri şeyleri yapmalarını sağlayan bir olaydan sonra başlıyor her şey.

Peki benim bu diziye bağlanma sebeplerime de bir göz atalım; tüm bu olaylar dönerken arka planda sürekli bir şeyleri eleştirdiğini hırçın zekalar hemen kavrayacaktır. O da nedir; tabii ki de toplum. Bir diğer neden ise karakterler. Öyle derin işlenmiş ama bir o kadar da "sıradanlar" ki dostunuzmuşçasına bağlanıyorsunuz onlara. 5'i de sırıtmıyor, 5'i de hem arkadaşı olmak isteyeceğiniz, aynı zamanda olmak istemeyeceğiniz tipler.

Gülüyorsunuz, hüzünleniyorsunuz, düşünüyorsunuz, en çok da keyif alıyorsunuz. Misfits, kesinlikle boş bir dizi değil. Bunu bazen sahnenin duygusundan, bazen de arkaplanda çalan müziğin sözlerinden anlıyorsunuz zaten. Her şey o kadar yerli yerinde ve kışkırtıcı ki...

Neyse ya, bayağı övdüm galiba. Anlatamadım da biraz, bayağı bir spelling fail ve eblek cümle var. Düzeltmeye uğraşmıyorum vallahi, beni böyle sevin çucuğum.